İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kamalist mi Atatürkçü mü ?

Arap mı daha yiğit, korkusuz ve kahraman

yoksa Türk mü veya Kürd mü ?

Yıl 1975. ODTÜ ve Beytepe kampüsünden zaman zaman otobüslerle 40-50 kişilik militan gruplar, özellikle okul çıkış saatlerinde bölgemizdeki solculara yardıma gelirlerdi.

Aralarında hala hayatta kalan bazı arkadaşlarım da var, her zaman 2 veya 3 kişi o kalabalığa dalar ve dağıtırdık. Halbuki biz lise talebesi onlar ise bizden büyük yaşlarda yüksek öğrenim talebeleriydi ve sayıca bizden kat kat çoklardı.

O sıralar bazen Demetevler semtine gider, evvela Hasan Özgün ağabeyin (hayattaysa Allah selamet versin, vefat ettiyse rahmet eylesin) emlak bürosuna uğrar, oradaki sohbetten sonra 5. caddedeki merhum Haluk’un Dadaş çay ocağına geçerdik. Genellikle devletin derinlerindeki bazı kişilerin uğrak yeri olan bu mekanda bir gün bir mevzu tartışıldı. Oturduğumuz masada merhum emniyet amiri Zeynel Abidin bey ve şimdi prof oldu herhalde Atilla arkadaşımızı ve yine derinlerden polis memuru Mehmet’i hatırlıyorum sadece.

Konu şu idi: “Cesaret Türk’e mahsus bir keyfiyet midir? Türk olmayanlar da cesur olabilir mi?”

Bu hatıra 50 güne yakındır süren Gazze katliam ve soykırımına sessiz kalan arkadaşlarımı düşünürken aklıma geldi.

Konu bu sualin cevabı değil, belki nasib olursa başka bir zaman diliminde üzerinde dururuz.

İnsan bir vahşi soykırımı ki içerisinde binlerce bebek, çocuk ve kadınların paramparça ediliş hikâyeleri var; nasıl tepkisiz seyreder. Nasıl olur da suskun kalır ?

Böyle bir vaziyet karşısında sadece beton duvarlar ve ağaçlar susabilir ki onlar da muhtemelen atomları itibariyle için için kaynıyordur.

50 günde on binden fazla vahşet hikayesi ve sahnesi…

Buna suskun kalanın ideolojisine tüküreyim, inancına tüküreyim.

Böyle bir ideolojinin veya inancın şu dünyada ne kıymeti olabilir ki…

Her görüş ve inançtan arkadaşım var. Ülkücü, Alperen, Sofi, Derviş, Solcu, Nurcu vd.

Ama çoğunluğu Atatürkçüdür arkadaşlarımın.

Bu sebeple şunları ön bilgi olarak bu suskunluğun nedenlerinin analizine kaydetmek lazım.

Bu ülkede kimlik değiştirerek kendilerini saklayan Sabetaist/dönmeler özellikle Kamalizm kalkanıyla kendilerini bu milleten koruyorlar.

Kamalizm ise Atatürkçülükten farklıdır. Pagan kültürü, Kabala doktrini ve sembollerinin M. Kamal siper edilerek bu millete din olarak dayatılmasıdır.

Bu tezgaha ilk gelenler de tabiî ki Atatürkçüler olmaktadır.

Not: Kemal değil Kamal yazmamın sebebi M. Kamal’ın tercihinden dolayıdır ki hüviyet cüzdanında da Kemal değil Kamal yazmaktadır)

Yani, Kamalistler Müslüman değildir.

Atatürkçüler ise ekseriyeti itibariyle daha doğrusu Kamalizmden etkilenmeleri derecesinde Müslüman vatandaşlarımızdır. Eğer bu etkilenme fazla olmuşsa İslami her inanç veya değeri ideolojilerine feda ederler, dolayısıyla ne dinleri kalır ne imanları. Fazla etkilenmeyenleri ise Hac’da ve umrede arkadaşlık etmişsiniz, aynı mescid veya camide aynı safta Rabbimizin huzurunda saf tutmuşsunuzdur. Atatürkçü ile meseleleri konuşmak ve makul bir noktada bir olmak mümkündür ama Siyonist Yahudi çocukları olan Kamalistler ile asla bir olamazsınız. Atatürkçüler ile aramızdaki farkı düzgün bir tarih anlatımıyla kaldırabilirsiniz ama Kamalistler ile aramızdaki din farkıdır ki Cebrail Şeytan ile asla barışamaz.

Bu ayrımı belirttikten sonra, gelelim suskunluk konusuna.

Bunun uzun analizleri yapılabilir ama burada sadece bir faktörden bahsetmeliyim yazı kısa olsun diye.

Arap ve Kürd kütlelerini Türklerle beraber oldukları ana gövdeden ayırmaya dönük bütün tarih anlatımları sahtedir veya kurgularla yönlendirici bir hale dönüştürülmüştür ki Kamalist/Siyonistler tarafından 90 yıldır bu milletin beynine çekiç ile balyoz ile çakılmaktadır bu Siyonist propaganda.

Arapların toprak sattıkları iddiası 50 gündür bizzat aksini izleyerek örneğini gördüğümüz gibi mümkün değildir.

Arkamızdan hançerleme iddiası ise mevzii bir durumdur geneli kuşatamaz.

3 bedevinin tezgaha getirilip ihanet ettiği aynı zaman diliminde bizim siperlerimizde on binlerce Arap yiğidi dedelerimizle birlikte küffara karşı çarpışıyordu.

Elbette insan sadece görmek istediğini görür.

Bugün sayısız belge ve bilgi bu iki konunun İslam dünyasını bölmeye matuf birer uydurma ve imalat olduğunu ispatlamaktadır ama bu ispat sadece doğruyu arayan, vicdanını hakem yapabilen sağduyu sahipleri içindir.

İşte, neredeyse iki aya yakındır süren dehşet sahneleri karşısında eski arkadaşlarımı suskun kalmaya zorlayan faktörün o 90 yıla yakındır hiç bıkmadan hem de siyaset dünyasından sanat dünyasına, eğitimden spora hemen her alanda ezber edilen slogan düzeyinde kalıplar olduğu anlaşılmaktadır.

Bunlardan vicdanını henüz kaybetmemiş olanları muhtemelen içlerinden şöyle geçiriyor olabilirler: “ulan bunca yıldır tekrar ettiğimiz bu kalıpların doğru olmadığı noktaya geldik, kepaze olduk, şimdi bu zulme tepki göstersem rezil olurum, daha düne kadar şöyle demiyor muydun diye ayıplayanlar olacak…”

Bu ikilemde, Hakk’a rezil olmak ile bazı insanların ayıplamalarından kurtulmak arasında bir tercih durumunda kalıyorlar.

Kendileri bilirler ama baktığım pencereden gördüğüm budur.

50 gündür bir avuç Arap yiğidinin şecaat ve yiğitliklerine bütün dünya şahid oluyor. Üstelik bundan etkilenen çok sayıda kişi sırf bu sebeple İslam’a giriyorlar. İnkâr edilemez bir kahramanlık destanı yazılıyor o bir avuç toprak parçasında, üstelik dünyanın en büyük devletlerinin donanmalarıyla, özel harpçileriyle, istihbarat örgütleriyle, silah ve malzeme yardımlarıyla işgalci düşmanı destekliyor olmalarına rağmen.

Bebeğinin cesedini kucağına alıp “elhamdülillah yavrum şehid oldu, Rabbim sana hamd ederim” diyen nice bahadır Arap gördük. Anası babası kardeşleri paramparça edilmiş nice Arap sübyanın, “ailem şehid oldu ama düşmana teslim olmayacak, vatanımızı terk etmeyeceğiz” diye nice haykırışa şahid olduk. Bu sahneler asla inkâr edilemez zira bütün dünya şahiddir.

Şimdi kim cüret eder ki “Araplar korkaktır, şöyledir böyledir” diye aşağılamaya.

Kim ?

Elbette körkütük İslam düşmanı olan Siyonist şeytanlar.

Uzattım kısa kesiyorum.

Türk’ün Arap’ın ve Kürd’ün bütün yiğitlerine milyonlarca selam olsun.

https://www.facebook.com/milli.dinamikler.7/posts/pfbid0sovSpH6o9DnmUui2nDfBbUPBvkUXoK1GTmofik7SEGeGqcFf3zKvPmSFALVYmXvTl

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir