İçinden geldiğim camiayla alakalıdır yazdıklarım.
“Türklük bedenimiz İslamiyet ruhumuzdur” cümlesinin etrafında şekillenen bir camia.
Bugün çok farklı kümelenmeler şeklinde sağa sola serpilmiş.
Ana ekseni muhafaza etmek kaydıyla farklı kulvarlardan aynı hedefe gitmek anlaşılabilir ama…
Ama eksen de değişmiş çoğunda.
Hem de öyle bir değişim ki…
Resmen ve alenen düşman safına iltihak yaşanmış birçoğunda.
Dikkat ediniz, isimden vazgeçen yok ama mahiyetten vazgeçiş var.
Ülkücü ismini hala kullanmakta ısrar ediyorlar ama söylemler, hedefler, düşmanlar, ülküler tamamen değişmiş.
Cellatlarımızın kışlalarındalar artık.
Onlarla aynı silahları kuşanıyor, aynı hedeflere atış yapıyorlar.
Çaylaklara kurt denilse ne olur ki…
(nezaketen çaylak ismini seçtim)
Baştaki cümleye dönüyorum.
Bu arkadaşların çoğunda ortak bir özellik de İslami değerler noktasında, düşmanın seslendirdiği ne kadar iddia ve isnad varsa onlara yapışmış tekrar ediyorlar, düşmanın ilave hoparlörleri gibi.
Yani, ruhu terk de yaşanıyor.
Bu ne demektir ?
Onlar artık ölüdür.
Sadece bedenden ibaretler, yani canın terk ettiği bir ceset.
İçlerinden hala hayatta kalanlara sözüm…
Ruhunuza sımsıkı yapışın.
Yoksa leşe dönersiniz.
İlk yorum yapan siz olun