Bazı arkadaşlar, siyaseten savruldukları köşelerde oldukları gibi kalmamışlar.
O köşelerde neler olup bitiyorsa, hangi kanallardan nasıl bir enformasyona maruz kalıyorlarsa inanılmaz derecede mahiyet değişikliğine uğruyorlar.
Tamam, hadi siyasi bir isme muhalifsin, bu muhaliflik senin bir başka siyası cenaha taşınmana da yol açtı…
İyi de kardeşim akaidin niye değişiyor ?
Safına geçtiğin cenah sataşıyor diye mi imani, İslami değerlerimize sataşmaya başladın ?
Her şeyi birbirine bu kadar karıştırmak zorunda mısın ?
Sineğin ısırmasından yılanın kucağına kaçmış oluyorsun, farkında mısın ?
Halbuki, değerlerini muhafaza ederek de bulunduğun yerde bir muhalif olabilirdin.
Demek senin eski halin de sağlam değilmiş,..
Demek sen eskiden de bu kadar çürükmüşsün ki eski değerlerinle kavga ediyorsun şimdi ?
***
Sinsi bir itibarsızlaştırma taktiği…
Fıkha, akaide, siyere dair bir hüküm, bilgi veya bir inanışla veya tarihi bir kişi ya da bir değerle alakalı aşağılayıcı, tahkir edici iddialar paylaşıma sokuluyor.
Biz tepki gösterince de ilk çelmeyi yumuşaklar takıyor, “ya abi, herkes görüşünde özgür değil mi, arkadaş yanlış söylüyorsa sen de doğrusunu ifade edersin olur biter…”
Bu kadar basit ve kolay değil mi ?
Halbuki yapılan işin bir adım sonrası doğrudan Hazret-i Peygamberin eleştirisi (asm.) ya da Allah Azze ve Celle’ye itiraz olacak ki böyle olacağı gidişattan besbelli.
İman ve itikadındaki hassasiyeti böyle kıl gibi olanlar, iman ve itikadımıza saldıranlardan daha fazla sinirime dokunuyor nedense…
İlk yorum yapan siz olun