

Hatırlayın o günleri.
Avazımız çıktığı kadar bağırıyorduk, bunlar belediyeleri örgüt karargâhı yaparlar, yapmayın etmeyin diye.
O günlerde bizim bu uyarılarımıza alaycı bir makalesi ile cevap vermişti ülkücü kökenli bir yazarımız ve eski arkadaşların bir kısmı o yazıyı hararetle paylaşmışlardı.
Bizim iftira attığımızı, öyle bir şey olmadığını dalga geçerek ifade ediyordu o makale.
Sonra gerçek oldu ikazımız.
Tesbit edilenler tek tek ifşa edildiler.
Yine kabullenmedi bize inatta ısrar eden eski dostlar.
Abuk subuk gerekçelerle bu ifşaları da söndürmeye çalıştılar.
Sonra devlet bunları resmen ilan ederek ortaya döktü ve bazıları mahkemelere verildiler.
Yine de bizimkileri kesmedi bu gelişmeler.
Şu paylaşımdaki kız da onlardan birisi.
Kıza bir şey demiyorum, aferin, gerçekten davasının militanıymış. Aldığı maaşların da hakkını vermiş. Bazı bizimkiler (!) gibi korkak değilmiş, münafık değilmiş.
Dobra dobra batıl da olsa davasının savaşını veriyor.
Ya bunlara gönüllü avukatlık yapan canımız ciğerimiz bildiğimiz tanıdıklar, onların hali ne olacak acaba ?
Bir mahcubiyet duyuyorlar mıdır şimdi ?
Asla…
Hiç sanmıyorum.
İlk yorum yapan siz olun