Koca bir milleti ve bu köklü devleti 1881’den sonrasına hapseden bir anlayış.
Onlara göre hayat 1881’den sonra başladı, o tarihten evvel yokuz…
Hem de her şeyimizle yokuz, tarihimizle, törelerimizle, kahramanlarımızla, edebiyatımızla, törelerimizle…
İyi, kabul.
Peki ya 1881’de başlayan bu hayat nasıldır ?
Nasıl başladı, neler oldu, neler yaşandı ?
Nasıl ve nereden öğreneceğiz bunları ?
Bütün alternatif anlatımlar yasaklıdır veya baskı uygulanarak sessiz kalması sağlanmıştır.
Sadece Nutuk –ki o da tahrif edilmiştir- ayrıca Yahudi Emin Oktay gibi birkaç kişinin anlatımları…
Diğerleri ise deli, sarhoş, İngiliz uşağı gibi yaftalarla itibarsızlaştırılmıştır.
Ya Hu, adamın her tarafından belge fışkırıyor hem de devletin vesikaları veya bizzat kamalistlere ait neşriyat… Kendisinden bir şey katmıyor ki… Kendi belgenizi kendiniz yalanlamış oluyorsunuz inkârınızla… Çelişki üstüne çelişki…
Neyse…
Madde-1-) soramazsın… sorgulayamazsın, mantık arayamazsın, eleştiremezsin, bulduğun yanlışları seslendiremezsin…
Bir asırdır verilen mücadele neticesinde bu madde bir nebze delindi.
Yanlışı bulup gösteriyorsun…
- Evvela inkar ediyor;
- Doğru olduğunu isbat ediyorsun, bu sefer te’vil ediyor
Hocalar, âlimler asıldı diyorsun ama onlar İngilizlerle işbirliği içindeydi iftirası atıyor; ya Hu kendi ağzıyla “”Gökten indiği sanılan kitaplar” dedi diyorsun, orada kastettiği başka şeydi diye te’vil ediyor.
- Eğer mevzunun içinden çıkamazlarsa bu sefer topu İsmet’e atıyorlar… O işi İsmet yaptı diye günah keçisine şutluyorlar yanlış icraatları
Çok kötü bir vaziyetteler… yazık.
İlk yorum yapan siz olun