İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

kardeşlerden aday konusu

Bir arkadaşım şu ilk resmi göndermiş bana ve demek istiyor ki, siz de aynı aileden kişileri aday göstererek karşı taraf hakkında iddia ettiğiniz şeyi yapmış olmuyor musunuz ?

Konuyu biraz geriden alayım. Evvela, Cemel Vak’ası ve Sıffin gibi dahili mücadeleleri şu alıntı ile hatırlayalım.

Sahabelerin bir kısmı, o harplerde, adalet-i izafiye ve nisbiye ve ruhsat-ı şer’iyeyi düşünüp tâbi olarak, Hazret-i Ali’nin (r.a.) takip ettiği adalet-i hakikiye ve azîmet-i şer’iyye ile beraber zâhidâne, müstağniyâne, muktesidâne mesleğini terk edip, muhalif tarafa bu içtihad neticesinde girdiklerini, hattâ İmam-ı Ali’nin (r.a.) kardeşi Ukayl ve “Habrü’l-Ümme” unvanını alan Abdullah ibni Abbas dahi bir vakit muhalif tarafında bulunduklarından hakikî Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat,

 مِنْ مَحَاسِنِ الشَّرِيعَةِ سَدُّ اَبْوَابِ الْفِتَنِ 

(Şeriatın güzelliklerinden biri de fitne kapılarını kapamaktır.)

bir düstur-u esasiye-i şer’iyeye binaen

 طَهَّرَ اللهُ اَيْدِيَنَا فَنُطَهِّرُ اَلْسِنَتَنَا

“Cenâb-ı Hak ellerimizi o kanlı hadiselere bulaştırmadı;

o halde biz de o hadiselerden bahsedip dilimizi bulaştırmayalım.”

Ömer bin Abdülaziz’e ait bir söz.

Şa’ranî, El-Yevâkit ve’l-Cevahir, 2:69; Bâcurî, Şerhü Cevheretü’t-Tevhid, 334.

diyerek o fitnelerin kapısını açmayı ve bahsetmeyi caiz görmüyorlar. Çünkü itiraza müstahak birkaç tane varsa tarafgirlik damarıyla büyük Sahabelere, hatta muhalif tarafında bulunan Âl-i Beytin bir kısmına ve Talha (r.a.) ve Zübeyir (r.a.) gibi Aşere-i Mübeşşereden büyük zatlara itiraza başlar, zem ve adavet meyli uyanır diye, Ehl-i Sünnet o kapıyı kapamak taraftarıdır.

Şimdi bir içtihad farklılığı sebebiyle İmam Ali (r.a.) efendimizin kardeşi bir dönem karşı tarafın saflarına geçti diye onu hangi sıfatla anacağız ? –Haşa ve Kella- Olumsuz bir sıfatla anmak kimin haddinedir.

Bu yumuşak bir misaldi çünkü her iki taraf da Müslüman.

Demek ki kardeşler şartlara göre farklı cenahlarda saf tutabiliyorlar.

Günümüze geliyoruz.

Aptullah öcalan’ın kimliğinden bahsetmeye gerek yok.

Kürd oylarının PKK’nın siyasi partisine kaymaması için devlet bu canavarın kardeşini tv’ye çıkartıp bir operasyon çekti, belli bir nisbette PKK’nın sempati çemberinde bölünmeye yol açtı, Kürd vicdanında pkk cazibesini bir oranda kırdı.

Bu hamle PKK ve arkasındaki güçleri o derece çıldırttı ki hala bu hamleyi tersten gösterip bir işbirliği şeklinde takdim ediyorlar.

Ne dedi Osman Öcalan ? PKK’yı eleştirip kötüledi hem de pkk liderinin kardeşi sıfatıyla.

Yine mesela Celal Kılıçdaroğlu… chp genel başkanının kardeşi sıfatıyla ömrü boyunca abisinin çirkin yüzünü topluma göstermek için çaba sarf etmedi mi ?

Halbuki ikisi de kardeş.

Yine mesela, pyd eşbaşkanı Salih Müslim…

Bu denyonun kardeşi Mustafa Müslim’in hayatına bakınız hiç kardeşi ile alakası var mı ?

Bu itirazı yapan arkadaşımda taassup izleri var. Eğer cidden pkk nefreti sebebiyle bu itirazı yapmış olsaydı, bundan daha büyük itirazı chp’ye yapmış olması gerekirdi zira cumhur sadece temas ediyor o da devletin başındaki bu büyük derdi bitirmek için. Bunu bugün pkk ile mücadelesinde binlerce sarı torbaya doldurduğu leşler ile de isbat etmiş. Hatta yurt içinde kalan küsuratın sayısını bile veriyor ki içişleri Bakanı’nın resmi beyanına göre Türkiye dağlarında kalan terörist sayısı an itibariyle 120 civarında. Hayal gibi değil mi? Bu başarı nasıl görülmez hayret.

Ama karşı tarafınki temas değil evlilik, maksad birliği, aday birliği, söylem birliği,.. Hem de blok lraka her iki taraf beraber ve iç içe.

Bu tarafta ise sadece birkaç tane akrabalık ilişkisi olan adaylar var.

Son olarak…

Buna eski lisanda kıyas-ı maalfarık deniliyor.

Kıyas-ı maalfarık : Birbirine benzemeyen şeyler arasında yapılan kıyas. Yani, doğru olmayan ve hakikata uymayan mukayese.

Vesselam.

NOT: Daha evvel mükerreren ifade ettiğim gibi, tercih ettiğim cumhur ittifakının adaylarının meleklerden ibaret olmadığını biliyorum.

Ölçüm şudur, fazilet-i külliye kavramı ile açıkladığım gibi, bir tarafta tek tük yamuk örnekler var ama hâkim ruh ve renk müsbet iken diğer taraf tamamen ecnebiden direktif alan, yurdun bölünmesine dönük vaadini açıkça deklare eden; terör örgütü ile komşuluk değil damarın içindeki kan gibi iliklerine kadar beraberlik kuran ve adaylarının ağırlıklı olarak fetö ve pkk kökenlilerden oluştuğu bir yapı.

Üstelik sabıkalı bir yapı yani dinimize imanımıza mukaddesatımıza ne kadar saldırı gelmişse enteresandır sadece bu taraftan gelmiştir, bu gerçeği kimse inkâr edemez.

Hala makara mukara edebiyatı yapılması da ellerinde başka sermaye bulunmamasındandır.

Bu millet son yüzyılda chp’den gördüğü zulmü ve fetö+pkk’dan yediği darbeyi ecnebiden görmedi, yemedi.

Yani, oraya hakim olan ruh, Allah ile harb eden bir mahiyete sahip.

https://www.facebook.com/571kenankilicaslan632/posts/pfbid02Xv9VLUdBjQ5qEp1fHWhR1gWF1HBGt1ceiujdt5MNg7Bo258CiRKyoaJHT1jbPy8jl

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir